Mart 21, 2009

00;03

ellibeşellialtıelliyedi,
işte kapının şahane rengi.

Mart 07, 2009

(yalan)

yanığın bıraktığı leke bardağın kağıt üstü duruşundan koyu olamaz
beyaz sayfa
beyaz perde
kimi kefenin biçildiği beden kadar kırışık olmaz
köpüğüm bardağın ağzına değmediği sürece denizlerim dinginliğin tadına varmaz
noktalar her duruşuyla hükmederken beyazın tenine bırakıldığım yerin üstüne çıkarım merdiven'İNLE
kimi bulutum tarihiyle oynaşır tarihin sayfaları bu yüzden beyazdır
( )
tANRI bulutun beyazıyla doğa hanedanın sözüyle biçtirir kaftanını

gökyüzüm gri mevsimim çıplak

bak


biri mi var;
türlü dille aynı geçmişiyle

geçmişte yarattığın gitmeler
bugün senin gördüğün seyrin yarattığı yaralarla bertaraf edildiler

hala eskisi gibiysen;
çeyreğin çakalların üşüştüğü saatteyse

nerede kalmıştın;?.

bugünkü buzdolobın yarın için hazırladığın kıyafetlerle doluysa tişörtüm baktığın güneşin eğlediğin gönlüne kan oturtur
;
rüzgar nereden eserse.çıt yok.

Mart 04, 2009

sol duvar dibi

kimi günlerin sermayesiz çocukları
can attıkları altın yokuşları
daralan gögüsleri sıkışan taşları
bir yerden sıyrılıp kendi affıyla

müjganıma yar oluyorsa
yakaladığınız her av bayırdan aşağıya

kendinizi kandırdığınız zamansız sol sancağınızla
sağ köşe taş dibinde selamınızı çakın yeşile
yukarıda farkettirdiğiniz bencil yokuşunuzla
aşağıda her gün sotelediğiniz sol bacağınızla

geçmişte nadasa yatırdığınız kuru toprak,her avınıza yağmur olduysa bugün bastığınız yer ayaklarınızın altından kayıyorsa boşluğunuzu doldurun ki boşalasınız fırtınayla.

''Ayrılamıyoruz meliha'yla.''; üstüme attığınız toprağınızla çamurunuza ortağım
sağır'ım.


her aşağı;bayırı çıktıktan sonra?
her yukarı;yokuşuna yuvarladığın taş
her sağ; bahaneleriyle konuşan adamlar
her sol; baheneleriyle duran kör kadınlardı.