Temmuz 25, 2008

vurgun 1

bir aşktı günden geceye hazırlayıp sunduğu
sağlam aşkları beton bir duman olarak savurduğu
elleri bir insanın nemli karanlık gecesinde
oysa o nemli ellerle ne renkler parıldardı bir yol gününde

(haritasız bir coğrafya henüz acemilikle büyük odalara açık
o büyük suların geniş yolculukların adı)

dantelli adamın ağzında bir iklimin tadı
dantel ve aranış
basit bir kaleyi almaya
bir bayrağı kaldırıp indirmeye yettiği
ve aktardığı düşlerin son birleşmesi
büyük başkentlerdeydi son seferi
anadoludan da bir geçiş
tüccarları kervanları kaldıran
giysileriyle ve at kişnemeleriyle bir şovalye
çelik zırhında gerinirdi hızla
kırmızı hançeri hiç kanıyla

bir dağın arkası güç aşılırdı
onların her aşkları aşılırdı
dayanamadı
bu ülkede
bir sefer
bir o
bir mektup okudu

-onca günden sadece bir geceyi geçirmek için bin türlü dövündüm çırpındım bilseniz nerelerim kanadı yavaşça geldim durdum beklediklerim kanadı
ve bildiysem öğrendiysem
vuruyorsa onların kuş çığlıkları sofralara
vuruyorsa çığlıkları sevişme tarlalarına
düşlediklerim ikinci zamana
bu zamana bile ait olamadım ya
hiçte kalsın dönemim
düşlediğim koku
geçmişe ait bir koku
tarihe tarih denemeyen zaman kokusu
siz tarihi atlattınız bu sefer
bıyıklarınızı burma zamanınız bu zaman
ki sakallarınız geçmişinizde bir orman
dünya sürekli çekilir ayaklarımın altından

halbuki hazırlamıştı en dantelli elbisesini
etekleri kabarık
vatkaları sağlam
bir sakallı bıyıklı insan bozmadan düzeni
hazıra durduğu
kokuyu da aradığı belli
ama giydirdi gölgesini
bir yanlışlık ezmeden tarihe uydurdu kılıfını
el etti bir zaman birine
bir başkasına giymediği
şapkasını çıkarttı
her şey herkes bozuk ya her zamanda
boşverdi kız
artık deniz kokusunun verdiği huzurla
otuzbeşbin kum tanesini sabırla saymakta

Hiç yorum yok: